Kamelya çayının kahveden daha popüler olduğunu biliyor muydunuz?
Tüm dünyada, yılda 860 milyar fincan kahve içilmesine karşılık, 100 milyar fincan kamelya çayı tüketiliyor. Bu, 2 milyon ton kamelya tomurcuğunun sıcak suya atılması anlamına geliyor. Gerçekten de, türün yüzde 5 tein içeren tek örneği Camellia sinensis, çay olarak içiliyor. Camellia japonica gibi kültür kamelyalarının yapraklarının suda çözünebilir kısmı, bu miktarda tein barındırmıyor. Öte yandan, 200 tür ve 32.000 kültür ürününe yayılan bu egzotik Asya bitkisi, bahçelerin kraliçesi gülü de tahtından indirmiş bulunuyor.
Bahçe kamelyaları, Avrupa'ya 18. yüzyılda diplomatik bir oyunla girdi. Eğer söz konusu olay yaşanmasaydı, olasılıkla, Avrupalılar uzun süre bu bitkileri tanıyamayacaklardı. O çağda, Doğu Hindistan Kumpanyası tarafından ithal edilen çayın erdemleri keşfedilmiş ve aranan bir içecek olmuştu. Ama, demleme yoluyla içimi çok pahalıya çıkıyordu ve Çin'e önemli miktarda paralar ödeniyordu. İngilizler, bu değerli bitkiyi elde etmek için Çinlileri aradan çıkarmak istiyorlardı. Bu amaçla, çay bitkisini kendi iklimlerine alıştırma ya da egemenlikleri altındaki Hint adalarında yetiştirme çalışmalarına giriştiler.
Sonunda, afyonla değiş tokuş edilen kamelya fidanları, "Majesteleri"nin bayrağını taşıyan bir gemiye yüklendi. Yolculuk, altı ay kadar sürdü; ama, bitkiler dayanıklı çıkmıştı. Fidanlar İngiltere'de çiçek açtı; ancak bu çay (Camellia sinensis) değil, muhteşem çiçekler veren Camellia japonica idi. Başta düş kırıklığına uğrayan İngilizler, bu ender güzellikteki çiçeklerin karşısında öfkelerini çabuk unuttular. Hemen, Asya içlerinden yeni bahçe çeşitleri getirtmek üzere gemilerini seferber ettiler. Kraliçe Victoria neşeyle, "Dağlarımız yok, ama kamelyalarımız var" diyordu. Söylentiye göre, Fransa'daki tekel, saray bahçıvanının Napoli kraliçesi için çalışmaya giderken, yanında değerli kamelya fidanlarını götürmesiyle kırıldı. Napoli'nin elverişli iklimi, kraliçeye, eltisi Fransa imparatoriçesi Josephine'in çiçeklerinden çok daha görkemlilerini sunmuştu.(Alıntı Focus Dergisi)
Gelelim Camelia Japonica nın bakım isteklerine ;
-Kireçli topraktan hiç hoşlanmaz,humuslu geçirgen toprak sever.
-Yarı gölge alanlarda çok iyi yetişir.
-Eksi 17 derece soğuğa dayanıklıdır.Genelde İstanbul, Rize gibi şehirlerimizde iyi yetişir.
-Suyu çok sever,kireci sevmediğinden musluk suyu kullanmamaya dikkat etmelisiniz.Tercihen dinlenmiş su verilmelidir.
-Aslında bahçe çiçeğidir.Saksıda da yetişebilir ancak nerdeyse 15 günde bir çiçekli bitkiler için sıvı besininden vermeniz gerekebilir.
-Saksıda yetiştirecekseniz,köklerini sarsmadan 1 numara büyük saksıya toprak değişimi yaparak ekmelisiniz.
-Yapraklarının koyu yeşil olması sağlıklı olduğunun işaretidir.
-Kararan yada açık yeşil yaprak görüyorsanız genelde demir eksikliğinden kaynaklanır.Bu durumda önce 1 litre suya 1 limon tuzu dökerek erittiğiniz suyla sulayın.Sonraki sulamada saçı kıbrıs olarak tabir edilen demir sülfatı 1 litre suya 1 tatlı kaşiği koyarak eritip sulamalısınız.
-Limon tuzu toprak asitliğini sağlar.Böylece bitkiniz sonraki sulamada verdiğiniz demiri kolayca emer.
-Özellikle yaz mevsiminde yapraklarına su spreylemelisiniz.
-Budama için uygun aylar Mayıs-Hazirandır.Sonrasında çiçek ve tomurcuk sayısı artar.
-Türkiye şartlarında genelde Ocak sonu-Şubat aylarında çiçeklenir.
-Tomurcuk dökülmesi genelde fosfat eksikliğine bağlı gelişir.Fosfat ağırlıklı gübre vermelisiniz.
-Rutin olarak da çiçeklenme öncesinde fosfat gübresi verilmesi çiçeklenmeyi güçlendirir.
-Hastalık ve zararlıları azdır.
harika bir cicek benimde var herkese tavsiye ederim
YanıtlaSilKışın açan çiçekler bir başka :)
YanıtlaSil